“Ne kadar talibiz varlığın neşesine?
Seçme, hareket veya ifade özgürlüğünün ötesinde bir yerde, bambaşka bir
özgürlük var. Yaşama sevincini hissedebilme özgürlüğü. Varlığın içinde bir neşe
kımıldar durur. Kalbimizi ancak kainatın büyük ritmine yasladığımızda
hissedebileceğimiz bir neşe. Onu kimse gasp edemez ve zorla elimizden alamaz.
Kendi özüne değebilen, tenden içre canı, benden içre beni fark edebilen ve
ötelerden gelen o lâhutî sese kulak kesilebilen ruhlar daima o neşe
üzeredirler. Etrafımızdaki âlemle beraber dönüp durmanın, hâlden hâle girmenin,
akıp gidebilmenin neşesi. O neşe kainatla hemahenk olduğumuzda, varlıkla hemhâl
ve hemdem olduğumuzda içimizde kök salar. ‘O dağa bir kuş kondu, sonra da uçup
gitti. Bak da gör, o dağda ne bir fazlalık var ne bir eksilme,’ diyor Mevlânâ.
Konan göçer. Dağ yerinde durur.”
Sadettin Ökten ve Kemal Sayar’ın, radyo
programlarındaki sohbetlerinden doğan Gönül Sadası’ndan Akisler serisinin
bu üçüncü kitabına ismini Yenişehirli Avni’nin varoluşumuzun nedenini açıklayan
meşhur beyti veriyor: “Sanman taleb-i devlet-i câh etmeye geldik / Biz âleme
bir yâr için âh etmeye geldik”.
İnsan hayatının anlam ve değerine ilişkin dini-manevi
mahiyette sorular soran ve bu sorulara cevaplarını kendi tecrübelerinden,
kendilerinden önce gelen atalarından ve şairlerden damıtarak veren Sadettin
Ökten ve Kemal Sayar, bize kendi cevaplarımızı bulmamız konusunda rehberlik
ediyor.
Kitapta konu edilen soru ve sorunların birkaçı şöyle: Akıl
bizim için bir rehber ve nihai hedef midir? Modernite neden bizi olgunlaşmak
yerine savaşmaya iter? İnsan insanın nasıl “yurdu” olur? Bilgiyi insanlık
hayrına düşünmek neden önemlidir? Çağdaş hayatta insan neden eviyle
barışamaz, arayışında doğru yolu nasıl bulur; durmadan tüketime itilirken
tüketmeye neden vakit bulamaz? Endişeye karşı nasıl huzurun yanında
durabiliriz? Batı düşüncesi karşısında İslam medeniyet tasavvuru bize ne
söyler?